4 Ekim 2018 Perşembe

Sportif ve konforlu

Yenilenen Audi Q3’ün boyutları önceki nesline göre biraz büyüdü. Audi’nin yeni dizayn dili vasıtası ile daha sportif olan Q3’te yeni multimedya özellikleri ve ilerlemiş güvenlik sistemleri yer alıyor.

 Audi Q3, ilk kez 2011'de lanse edildiğinde yalın çizgilere sahip iddialı bir premium kompakt SUV idi. İkinci kuşak Q3, şişkin çamurlukları, krom parçaları, hava girişi ve çift egzozuyla önceki nesline göre daha sportif bir manzara sunuyor. Q3'ün uzunluğu önceki nesline göre 97 mm artarak 4485 mm olurken dingil uzaklığı ise 2603 mm'den 2680 mm'ye çıktı. 25 mm genişleyen Q3'ün bagaj hacmi de 460 litreden 530 litreye çıkartılmış. Bu aracın arka koltuklar katlandığında ise bu hacim 160 litre artarak 1525 litre oluyor. 

Q3'ün baz versiyonunda 8,8 inç ekranlı multimedya sistemi var. Üst donanım paketlerinde ise 12,3 inçlik yeni kuşak gösterge paneli, 10,1 inçlik MMI ekran ve Bang & Olufsen ses sistemi opsiyonu de yer alıyor. MMI sistemi bunun dışında sesli olarak da kumanda edilebiliyor. Yeni döşeme seçenekleri de tespit edilen Q3'te deriden Alcantara'ya kadar uzanan değişik iç mekan kombinasyonları var.

 Yeni Q3'te 190 HP'lik 2.0 TDI motor yer alırken bu vasıta quattro olarak da tercih edilebiliyor. Aracın baz motoru olan 1,5 litrelik benzinli ünite 150 HP güç üretiyor. Hem de 170 HP ve 230 HP'lik güç seçenekleri de sunulacak. Bu motorlarla beraber 6 ileri manuel ya da 7 ileri otomatik S tronic şanzıman seçenekleri var. Quattro sistemine sahip Q3'lerde eğim iniş denetimi de sunuluyor. MQB platformuna sahip olan Q3'te otonom frenleme, şerit takip sistemi, kör nokta uyarıcısı gibi elektronik yardımcılar var. Yeni Q3, senenin son çeyreğinden itibaren yollara çıkacak.  .

15 Şubat 2014 Cumartesi

Blow-Off Valve

Bu sistem turbo motora sahip araçlar için geçerlidir ve performanstan ziyade turbonun faaliyete geçme süresini azaltmak ve turboyu sağlıklı bir şekilde kullanmak için üretilmiştir. Turbonun görevi motora basınçlı hava akışı sağlamaktır ve gaza bastığınız sürece görevini yerine getirir. Gazı kestiğinizde turbo türbinleri hava akışıyla beraber hala dönmeye devam eder. Ancak türbinleri geçen hava daha fazla ilerleyemeyeceği için ters yönde akmaya başlar ve türbinlerin ters yönde dönmesine neden olur. Bu sırada tekrar gaza bastığınızda ters tarafa dönen türbinler tekrar faaliyete geçmek için durur ve bu kez de diğer tarafa döner. Yani türbinler gaza basarken soldan sağa doğru dönüyorsa gazı bıraktığınızda sağdan sola doğru dönecektir. Bu durum turbonun faaliyete geçmesini geciktirecek ve türbinlere zarar verecektir. İşte bunu önlemek için geliştirilen Blow-Off turbo türbinlerinin ters tarafa dönmesine neden olan havanın, gazı kestiğinizde dışarı atılmasını sağlar. Böylece turbo, gaza bastığınıza daha çabuk tepki verir. Ayrıca dışarı atma sırasında sportif bir ses oluşturur.

Hava Filtresi ve Egzos

Nos kavramında da bahsettiğimiz gibi motora giren hava ne kadar soğuk olursa yanma da o kadar kuvvetli olur. Hava filtresinin görevlerinden biri de budur. Yani motor için soğuk ve temiz hava akışı sağlamaktır. Bildiğiniz gibi motor ile atmosfer arasındaki tek direnç hava filtresidir. Eğer kullanılan hava filtresi kalitesiz ise kaputun altında oluşan sıcak havayı motora iletebilir ya da dışarıdan gelen tozlu havayı süzmeden motora ulaştırabilir. Bu nedenle hava filtresini hayati önem taşır diyebiliriz.
Piyasada üç çeşit hava filtresi bulunmaktadır. 1) Açık hava filtresi, 2) Kutu içi filtre, 3) Bolt-On Açık Filtre
Bu filtrelerin hepsinin amacı aynıdır. Yani havayı en iyi şekilde motora iletmek ancak açık hava filtresi aracınıza sportif bir ses, % 5 performans ve yarım litre kadar da yakıt tasarrufu sağlar buna karşılık bakımı ve uygulaması daha zahmetlidir. Çünkü bakımları düzenli yapılmadığı takdirde kaputun altında oluşan sıcak havayı motora iletebilir ve performans kaybına neden olabilir. Bunu önlemek için açık filtreler genellikle motor bölümünden uzak bir noktaya monte edilir ya da Subaru İmpreza’da olduğu gibi kaputun üzerinde açılan bir bölme ile dışarıdan hava girişi sağlanır. Kutu içi filtrenin ise bakımı ve uygulaması kolaydır ancak etkisi standart hava filtrelerinden pek fazla değildir. Bolt-on açık hava filtresi ise maliyeti yüksek olduğundan pek tercih edilmez. En kaliteli hava filtreleri ise HKS ve K&N firmalarının ürettiği hava filtreleridir.
Hava filtresi konusunda bir şeyin altını çizmek gerekir ki o da modifiye yapılarak performansı artırılmamış bir araca standartın dışında hava filtresi uygulamanın pek mantıklı olmadığı düşüncesidir. Tamamen yanlış olan bu düşünceye göre eğer araca hava filtresi takılırsa motora giren hava ve yakıt karışımında dengesizlik olur. Yani normal şartlarda motora 15 birim hava 1 birim yakıt giriyorsa hava filtresiyle birlikte hava miktarının artacağı ve motorda dengesizliğe sebep olacağı düşünülmektedir. Ancak burada unutulan nokta ECU cihazıdır. Bildiğiniz gibi ECU motoru her türlü hava koşullarına, basınç değişimine ve yük duruma göre ayarlayan yazılımdır. Haliyle motorun ne kadar yakıt ne kadar hava alacağı ECU tarafından belirlenir. Bu nedenle hava filtresi değiştirildiğinde motorun alacağı hava miktarı artmaz sadece havanın kalitesi değişir. Kaliteli bir hava filtresinin kazandırdığı performans ortalama 5-12 HP’dir.
Aracın rahat bir şekilde hava alması kadar rahat hava vermesi de çok önemlidir. Burada ise devreye egzoz girer. Çok iyi bildiğiniz gibi egzoz yakıt gazlarının dışarı atılmasında etkilidir ve iyi bir performans için bu gazların dışarı kolay bir şekilde atılması çok önemlidir ancak binek araçlarda kullanılan susturuculu egzozlar havanın dışarı atılması sırasında bir direnç oluştururlar. Haliyle performans kaybı oluşur. Bu sebeple spor egzoz olarak bilinen egzozlar geliştirilmiştir. Bunların standartlardan farkı egzoza yansıyan motor sesini fazla kesmeden hem sesi hem de gazları dışarı iletmesidir. Kaliteli bir egzozun kazandırdığı performans 3 ile 8 Hp arasındadır.

Nitro Oxide System (Nos)

Eminim yarış filmlerinde görmüşsünüzdür bu Nos denilen aleti. Adam direksiyon üzerinden bir düğmeye basar ve koltuğa yapışır. Aslında filmlerde izlediğimiz Nos sahneleri abartı değildir. Çünkü motorda en fazla güç artışı sağlayan yegane parça Nos yani nitrodur. İçten yanmalı bir motora genel olarak baktığımızda oksijen ile yakıt karışımının piston yatağına püskürtüldüğünü ve yanmanın gerçekleştiğini görürüz. Ne kadar oksijen o kadar ateş eşittir güç… İşte nitronun çalışma prensibi de bu sistem üzerine kurulmuştur. Yakıt, hava ve nitro karışımı piston yatağına püskürtülür ve kuvvetli bir yanma gerçekleşir. Buradaki püf nokta nitronun soğuk bir yapıda olmasıdır. Nitronun soğuk yapısı sayesinde piston yatağındaki havanın genleşme katsayısı düşer ve bunun sonucunda piston yatağına yoğunluğu artırılmış havanın dolması sağlanır. Daha yoğun hava daha kuvvetli bir yanma daha kuvvetli bir yanma da daha fazla gücü doğrurur.
Araçlara uygulanan nitro genellikle tüp şeklindedir ve bagaja ya da koltuğun altına yerleştirilir. Faaliyete geçirilmesi ise ya sürücü kabinine ya da gaz pedalının altına yerleştirilen bir düğmeyle sağlanır. Nitro kesinlikle tek başına yanıcı bir madde değildir. Yani filmlerde gördüğümüz o nitronun patlama sahnelerinin tamamen uydurmacadan ibaret olduğunu söyleyebiliriz. Tıpkı diğer motor modifikasyonlarında olduğu gibi nitronun performans artışı da araçtan araca farkılılık gösteririr. Ancak minimum 40 HP güç artışı sağladığı kesindir.

İç Modifiye

Araca güç artışı sağlamak ve kısmende olsa estetik bir görünüm yakalamak için yapılan değişikliklerdir.
oto tuning ankara

Spor Amortisörler

Yere yaklaştırılmış bir binek araç, yerden yüksek bir binek araçtan daima daha sportifdir. İşte spor amortisörlerin kullanım amaçlarından biri budur. Ancak daha önemli bir amaç yol tutuşu sağlamaktır. Yüksek süspansiyona sahip bir otomobil daha fazla esneme payına sahip olacağından keskin bir viraja girildiğinde merkezkaç kuvvetinin etkiyle savrulma eylemi gösterecektir. Spor amortisörlere sahip bir araç için bu durum tam tersidir. Ancak unutmayın ki spor süspansiyonlar daha sert olduğu için konfordan taviz vermeniz gerekecektir.

Rüzgarlık (Spoiler)

Sedan otomobillerde bagaj kapağının üzerine, Hatchback otomobillerde ise tavanın arka kısmına takılan ve rüzgarlık olarak bilinen parçadır. Burada ki amaç aerodinamik etkiden olabildiğince fazla yararlanarak aracın yola yapışmasını sağlamaktır. Çünkü bir bir otomobil yere ne kadar güç uygularsa o kadar zor kayar. Yani rüzgarlık güzel bir görünümün dışında yol tutuşu açısından da oldukça aktif rol oynamaktadır. Bu sebeple rüzgarlık alırken sadece şekil olarak beğenip almamak gerekir. Özelliklede rüzgarlığın açısına çok dikkat edilmelidir. Araç hızlandıkça, araca etki eden hava miktarıda artacağı için, rüzgarlık havayı karşılayacak ve aracın arkasının yere bastırılmasını sağlayacaktır. Bir otomobil fabrikadan çıkmadan önce ulaşabileceği en yüksek hız ve buna bağlı olarak oluşacak hava akımı en ince detaylarına kadar hesaplanır. Eğer siz aracınızın motorunu modifiye ederek güç artışı sağlarsanız bu hesaplamaların dışına çıkmışsınız demektir. Bu  nedenle araçta fark edilecek hadar güç artışı sağlanmışsa muhakkak rüzgarlık (spoiler) kullanılmalıdır.